Metro Türkiye yerelleşmeye yaptığı katkılarla ülke ekonomisine destek oluyor

30 yıldır Türk mutfağını ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve dünyada hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye yerelleşmeye yönelik çalışmaları kapsamında Coğrafi İşaretli ürünlerden yerli tohuma, kooperatiflerden yerli üreticilere verdiği destekle ülke ekonomisine fayda sağlıyor.

Coğrafi İşaretli ürünlerin tescil edilmesinden ihracatına ve restoran menülerine dâhil edilmesine kadar tüm süreçlere katkı sağlayan Metro Türkiye, Coğrafi İşaretli ürünlerinin satışını son 3 yılda %50’den fazla arttırarak yaklaşık 400 milyon TL’ye çıkardı. 10 ülkeye 7.500 ton coğrafi işaretli ürün ihraç eden Metro Türkiye, son olarak Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan Aydın Kestanesini Coğrafi İşaret logosuyla satan ilk ve tek marka unvanını taşıyor.

Yerel üreticiyi desteklemeye de büyük önem veren Metro Türkiye, mağazalarında meyve sebzede yüzde 98 oranında Türkiye’de üretilen ürünleri satıyor, yerel tohumla üretilen ürünlere ise %100 alım garantisi veriyor.

10 Aralık Perşembe – Her yıl 12 -18 Aralık tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanan Yerli Malı Haftası’nda bu yıl da yerli ürünlerimizin tanıtıldığı çalışmalar gerçekleştirilecek. 30 yıldır Türk mutfağına sahip çıkarak, Türk mutfak kültürünün potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türk şeflerinin gelişimine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye ise ilklere imza attığı projelerle yerelleşmeye katkıda bulunuyor.

Metro Türkiye yerelleşme çalışmaları kapsamında Coğrafi İşaretli ürünlerin tescil edilmesinden ihracatına ve restoran menülerine dâhil edilmesine kadar tüm süreçlere verdiği destekle ürüne, üreticisine ve ülke ekonomisine önemli faydalar sağlıyor.

Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç yaptıkları çalışmalarla ilgili şunları söyledi: “34 ülkede faaliyetlerini yürüten küresel bir marka olarak, Coğrafi İşaretli ürünler alanında sahip olduğumuz bilgi birikimimiz ve deneyimimiz ile ülkemizin sadece bugününü değil geleceğini de düşünerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk mutfak kültürüne sahip çıkmak için sürdürülebilir tarımın, sürdürülebilir bir tarım için de yerel ürünlere sahip çıkmanın öneminin farkında olarak yerel üreticilerin desteklenmesinden Coğrafi İşaretli ürünlerin tesciline kadar birçok çalışma yapıyoruz. Türkiye ekolojik yapısıyla yerel ve coğrafi işaretli ürünler konusunda büyük bir potansiyele sahip. Coğrafi İşaretli ürünlerin dünyadaki pazar büyüklüğü 200 milyar dolar, Avrupa Birliği’nde ise bu büyüklük 3 bin 500 coğrafi işaretli ürünle 77.1 milyar Euro. Sadece Türkiye’de yaklaşık olarak 3 bin potansiyel ürün bulunması burada yapılacak çalışmaların Türkiye ekonomisine ne kadar büyük bir fayda sağlayacağını da gösteriyor. Biz şu an raflarımızda 160 adet coğrafi işaret tescilli ve aday ürünü sunuyoruz. Son olarak sadece Metro Türkiye raflarında Coğrafi İşaret logosuyla bulunan Aydın Kestanesinin AB’den tescil almasından gurur duyduk. Potansiyeli olan ürünlerimizin Coğrafi İşaret tescili almasına yönelik desteklerimizi ulusal ve uluslararası alanda sürdüreceğiz. ” 

65 bin öğrenciye eğitim, 10 ülkeye 7.500 ton coğrafi işaretli ürün ihracı

Yaptığı çalışmalar sonucunda 120 restoranın menüsünde Coğrafi İşaretli ürünlerin kullanılmasını sağlayan Metro Türkiye, mesleki ve teknik okullarda, yiyecek içecek hizmetleri ve gıda teknoloji alanlarında ders alan 65 bin öğrencinin müfredatına coğrafi işaretin dâhil edilmesini de sağladı. 10 yılda 650 bin öğrencinin bu dersi almasını hedeflenirken genç nesillerde yerel ürünlerle ilgili farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Son üç yılda Coğrafi İşaretli ürünlerinin satışını ikiye katlayarak 399 milyon TL’ye çıkaranMetro Türkiye bugüne kadar 10 Metro ülkesine de 7.500 ton coğrafi işaretli ürün ihraç etti. Malatya kayısısı, Aydın inciri, Finike portakalı, Ege sultani üzümü ve Bursa siyah inciri gibi çeşitli yerel ve Coğrafi İşaretli ürünler Metro’nun faaliyet gösterdiği birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor.

Aydın kestanesi de AB’den coğrafi işaret tescili aldı

Raflarında bugün Aydın incirinden Diyarbakır karpuzuna, Taşköprü sarımsağından Finike portakalına ve Kapıdağ mor soğanına kadar 160’ın üzerinde coğrafi işaret tesciline sahip ve aday ürün yer alan Coğrafi İşaret logosuyla ilk ve tek kestane satan marka da olan Metro Türkiye, kestane üreticilerini geliştirmek üzere ürünün satışına ve ambalajlanmasına yönelik katkıda da bulunuyor. Bu ürünün kestane şekeri, kestane unu gibi katma değerli halde üretimini ve satışını da destekliyor. Aydın Kestanesi ile birlikte AB’de tescil alan coğrafi işaret tescilli ürün sayısı ise 4’e yükselirken Metro Türkiye’nin Kırklareli Kıvırcık Kuzu Eti, Boğaz Lüferi gibi Coğrafi İşaret potansiyeli olan ürünlerin tescillenmesine yönelik paydaşların bir araya getirilmesi, tescil süreci ile ilgili bilgi birikiminin sağlanması ve ticari motivasyonun geliştirilmesi konularında çalışmaları devam ediyor. Metro Türkiye ayrıca, İstanbul Potansiyel Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi ile ilk defa İstanbul’a ait Coğrafi İşaret potansiyeli olan ürünlerin İstanbul paydaş kuruluşlarıyla belirlenerek tescil süreçlerinin yürütülmesi ve ürünlere ticari motivasyon sağlanmasına yönelik desteklerini de sürdürüyor.

Yerli tohumla üretime teşvik, kooperatiflere destek

Yerel üreticiyi desteklemeye de büyük önem veren Metro Türkiye, Türkiye’nin dört yanından üreticilerle de çalışıyor. Ayrıca Metro Türkiye, mağazası olan şehirlerde ürünlerini yerel üreticilerden almaya önem veriyor. Bugün Metro Türkiye meyve sebze raflarında yüzde 98 oranında Türkiye’de üretilen ürünler satılıyor. Ayrıca, kooperatifçiliğin gelişimine destek olmak, kooperatif ürünlerini tanıtmak ve bu alanda bir farkındalık oluşturmak amacıyla da kooperatiflerle de iş birliği içinde olan Metro Türkiye, yerel tohumların kullanımını ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ediyor, yerel tohum kullanılarak yetiştirilen ürünler için %100 alım garantisi veriyor. Bu kapsamda, dünyada 3 yerde üretilen ve Coğrafi İşaretle tescillenen Kapıdağ Mor Soğanı ve yine tescilli Taşköprü Sarımsağı’nın yok olmaması için de üreticilere alım garantisi veriliyor. Üretim bölgelerindeki alımlarda özellikle kadın kooperatiflerini, kadın üreticileri destekleme hedefi olan şirket Metro standartlarını sağlayan kadın girişimcileri de ekosistemine dahil ediyor.

Toplumu bilinçlendiren çalışmaları nedeniyle ödüllendirildi

Metro Türkiye, ülkemizin yerel değerleri olan Coğrafi İşaretli ürünlerle ilgili olarak yaptığı farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarıyla da takdir topluyor. Türk Patent, TOBB, Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ve katılımıyla 2018 ve 2019 yıllarında İstanbul Coğrafi İşaret Zirvesi’ni düzenleyen Metro Türkiye, ayrıca Türkiye’nin yerel değerlerini korumak için başlattığı çalışmalarla 5. Türk Patent Ödülleri’nde de Coğrafi İşaret Tanıtımına En Fazla Katkı Sağlayan Firma Ödülü’nün sahibi oldu.

Metro Türkiye Hakkında

Dünyanın en önemli uluslararası perakende şirketlerinden Metro, Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 1990 yılından günümüze, Türk mutfağının daimiyetini sağlama ve gelecek nesillere miras bırakma amacını üstlenmektedir. Metro Türkiye, HoReCa (otel, restoran, kafe) sektörü için bir mutfağı oluşturan tüm hizmetleri sağlarken yaklaşık 4.500 çalışanıyla 21 şehirde, 37 mağazasıyla profesyonellerin kendileri ve iş yerleri için ihtiyaç duydukları 40 bin çeşit ürünü, fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek sunmaktadır. Türk mutfağına dair çalışmalarını ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri dikkate alarak hayata geçiren ve bu nedenle Sürdürülebilir İş Ödülleri’nin de sahibi olan Metro Türkiye, et ve balık izlenebilirliğinden sürdürülebilir balıkçılığa, gıda atığı projelerinden Coğrafi İşaretli Ürünler projesine kadar tüm çalışmalarıyla yerel değerlerin kayıt altına alınıp gelecek nesillere miras bırakılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Metro Chef, Metro Professional, Metro Premium, Aro, Rioba ve Sigma isimli kendi markalarını bünyesinde bulunduran şirket, tüm mağazalarında “Tarladan Çatala” gıda güvenliği yönetim sisteminin kurulmasını esas alan bir standart olan ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarını da yüzde 100 uygulamaktadır.

↑ Back to top