48 SAAT – DATÇA/ AMSTERDAM/ EDİRNE

Belinize kadar uzanan papatyalar ve onların arasında narince süzülen al al gelincikler, reçele ya da mezeye yatmış kütür kütür çağlalar, iyot ve kekik kokusu sinmiş rutubetsiz, taze bir hava… Datça’nın baharı, kışın bütün yükünü omuzlarınızdan almaya muktedir. Havası, suyu kadar Kızlan Köyü’nde yarımadayı bekleyen eski taş yeldeğirmenlerini selamlamayı, Knidos’ta güneşi batırmayı sakın unutmayın. Sanattan mimariye, tasarımdan eğlenceye, Amsterdam’a gitmek için her mevsim bir bahane bulunabilir aslında. Ama Hollanda’nın meşhur lalelerini görmek, her yıl nisan ayının son haftasında kenti karnaval yerine çeviren Queensday’de eğlenmek için Amsterdam’ın baharını kaçırmayın. Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii’ne evsahipliği yapan Edirne’de Meriç Nehri kıyısında ya da iki yakasında ağaçların sıralandığı Karaağaç’ta kentin dingin atmosferinin tadını çıkarın.

↑ Back to top